Bir aylık trade deneyiminden çıkarımlar
Borsa, ilk bakışta yalnızca al-sat işlemleriyle para kazanılan bir oyun gibi görünür. Grafikler, göstergeler, indikatörler, forumlarda dolaşan “kesin” tüyolar… Ancak işin içine girildiğinde her yatırımcının fark ettiği bir gerçek vardır: **borsa yalnızca bilgiyle değil, disiplin, psikoloji ve sabırla kazanılır**. Edward C. Turner’ın kaleme aldığı 31 günlük rehber, her gün için bir ders sunar. Biz ise bu yazıda o dersleri tek tek başlıklandırmadan, birbirine bağlı şekilde akıcı bir anlatımla özetleyecek, kendi gözlemlerimizi ekleyerek yatırımcılar için uzun soluklu bir rehber ortaya koyacağız.
---
Yatırım yolculuğu genellikle büyük hayallerle başlar. Birçok insan hızlı kazançlar peşindedir, “ne kadar çok işlem yaparsam o kadar çok kazanırım” yanılgısıyla hareket eder. Oysa gerçek bunun tam tersidir. Çok işlem yapmak, çoğu zaman çok kayıp demektir. Asıl önemli olan, doğru fırsatları sabırla bekleyebilmek ve disiplinli bir şekilde planı uygulamaktır. Turner’ın da sık sık vurguladığı gibi, başarı istikrarla gelir. Ne başkasının sinyaliyle zengin olunabilir, ne de aceleyle atılan her işlem kâr getirir. Yatırımcı önce kendi yolunu bulmalıdır.
Bu noktada kötü işlemleri nasıl yönettiğimiz büyük önem taşır. Herkes zarar eder, bu kaçınılmazdır. Fakat zararı kabul etmeyip stop-loss’u iptal eden, kaybı büyüten yatırımcı aslında kendi mezarını kazmaktadır. Zarar küçükken kesmek, uzun vadede en büyük kazancı sağlar. Duygulara kapılıp “belki döner” demek, yatırımcıyı daha da yıpratır. İşte bu nedenle risk yönetimi, tek bir işlemden elde edilecek kârdan çok daha değerlidir.
Birçok kişi yatırım dünyasına girmek ister ama hep erteler. “Gelecek ay başlarım, şimdilik çok yoğunum” gibi bahaneler yıllarca sürebilir. Oysa ticaret, mükemmel bir başlangıç noktası beklemez. Hatalar yaparak öğrenilir. Önemli olan, küçük adımlarla başlamak ve pratik yapmaktır. İster demo hesap olsun ister kağıt işlemler, yatırımcı ne kadar çok simülasyon yaparsa, canlı piyasaya geçtiğinde o kadar hazır olur. Turner’ın da söylediği gibi, ertelemenin en büyük düşmanı harekete geçmektir.
Piyasalarda kullanılan yüzlerce gösterge vardır. RSI, MACD, Bollinger Bantları, ADX… Liste uzar gider. Ancak her göstergeyi öğrenmek gerekmez. Birkaçını seçip derinlemesine bilmek çok daha faydalıdır. Turner’ın örnek verdiği Hilbert Sinüs Dalgası gibi az bilinen araçlar dahi doğru kullanıldığında oldukça etkilidir. Buradan çıkan ders şudur: Araçlara boğulmak yerine, birkaç temel aracı ustaca kullanmak yatırımcıya fazlasıyla yeter.
İş dünyasında başarı yakalamış birçok insan, aynı disiplini borsaya taşıyabileceğini sanır. Oysa finans piyasaları farklı bir psikolojiye sahiptir. Burada her şey daha hızlı gelişir ve duygular daha kolay kontrolden çıkar. Kurumsal hayatta sakin ve soğukkanlı olan kişi, borsada panikle kararlar alabilir. Bunun çözümü ise basittir: Net bir işlem planı oluşturmak ve plana sadık kalmak. Planı olmayan yatırımcı, duygularının esiri olur.
Grafik formasyonları da yatırımcıların en çok başvurduğu yöntemlerden biridir. Çift tepe, çift dip, trend çizgileri, kanallar… Bunların içinde en bilinenlerinden biri “Baş ve Omuzlar” formasyonudur. Güvenilirliği yüksektir ama tek başına yeterli değildir. Haber akışı, işlem hacmi gibi unsurlar formasyonu desteklemelidir. Aksi halde yanlış sinyaller alınabilir. Yani teknik analiz, yalnızca resmin bir parçasıdır.
Birçok yatırımcı hayalini kurduğu şeyin tam zamanlı yatırımcılık olduğunu düşünür. Kendi patronu olmak, evden çalışmak, özgürlüğün tadını çıkarmak… Kağıt üzerinde cazip görünür. Ama gerçek çok farklıdır. Tam zamanlı yatırımcılık büyük sorumluluk, sabır ve disiplin ister. İlk başlarda demo hesaplarla pratik yapmak, düzenli bir programla ilerlemek ve duyguları kontrol edebilmek şarttır. Çünkü burada işiniz, kendi paranızı yönetmektir.
Swing trade, yani orta vadeli dalgalanmalardan faydalanmak, yeni başlayanlar için güzel bir yöntemdir. Küçük trend hareketlerinden kazanç elde edilir. Bunun için genellikle Keltner Bantları ya da Bollinger Bantları kullanılır. Ayrıca momentum göstergeleriyle hareketin doğrulanması önemlidir. Ama burada da asıl mesele sabırdır. İşlem fırsatı doğmadan atlamak, çoğu zaman hüsranla sonuçlanır.
Turner’ın en dikkat çektiği konulardan biri de sağlıktır. Evet, yanlış duymadınız. Uyku, beslenme ve zihinsel berraklık borsada başarı için kritik öneme sahiptir. Yorgunken yapılan işlemler, dikkatsizlik ve hata getirir. Borsada “uyanık kalmak” yalnızca grafik başında oturmak değil, gerçekten zinde bir zihne sahip olmak demektir.
Yeni yatırımcıların en büyük sorunlarından biri de ilk işlemi yapma korkusudur. Aylarca demo hesapta alıştırma yaparlar ama gerçek piyasaya geçmeye cesaret edemezler. Turner’ın tavsiyesi nettir: Öğle saatinde, kural olarak bir işlem yapın. Kazanmanız ya da kaybetmeniz önemli değil, önemli olan bu psikolojik eşiği aşmaktır. İlk işlem, sonraki adımların kapısını açar.
Yatırım psikolojisi ise en geniş konulardan biridir. Korku, açgözlülük, sabırsızlık… Hepsi yatırımcının düşmanıdır. Yatırımcı önce kendi duygularını tanımalı, hangi durumda nasıl tepki verdiğini bilmelidir. Ancak o zaman sağlam bir strateji kurabilir. Demo hesaplar bu anlamda büyük avantaj sağlar. Gerçek para riske edilmeden pratik yapılır, hatalar görülür ve düzeltilir. Kağıt işlemler ise strateji geliştirmeyi kolaylaştırır. Canlı piyasaya geçildiğinde ise yatırımcı çok daha bilinçli olur.
Sıradan yatırımcı ile sıra dışı yatırımcı arasındaki fark motivasyondur. Sıradan olan, kayıplara boyun eğer, vazgeçer. Sıra dışı olan ise hatalarından ders çıkarır, her gün kendini geliştirmeye çalışır. Bu da zamanla büyük farklar yaratır. Turner, gülümsemenin bile yatırımcı için bir güç olduğunu söyler. Mizah, stresli anlarda denge sağlar. Çünkü ticaret ciddi olduğu kadar yıpratıcıdır da.
Bir diğer büyük yanılgı ise “Kutsal Kase” arayışıdır. Yani mükemmel ticaret sistemini bulma sevdası… Yatırımcı yıllarını ve binlerce dolarını böyle bir sistem arayarak kaybedebilir. Gerçekte böyle bir sistem yoktur. Başarı, kendi yöntemini oluşturmak ve ona sadık kalmakla gelir. Kısayollar yoktur, kolay para yoktur.
Peki ya tam zamanlı bir işiniz varken yatırım yapmak? Bu da mümkündür. Turner, iş ve ticareti dengede tutmayı önerir. Belirli saatlerde işlem yapmak, plana sadık kalmak ve aşırıya kaçmamak bu süreci yönetilebilir kılar. Çünkü borsa, hayatın bir parçasıdır; tümünü ele geçirmemelidir.
Günler ilerledikçe Turner farklı konulara da değinir: Riskle nasıl başa çıkılır, duygular kayıpları nasıl büyütür, robotların neden her zaman işe yaramadığı, disiplinin ticaretteki önemi, hangi göstergelerin öne çıktığı… Her gün bir parçayı ekleyerek yatırımcıya büyük bir resim sunar. Ortaya çıkan sonuç ise şudur: Başarı yalnızca bilgiyle değil, **sabır, disiplin, psikoloji yönetimi ve sürekli öğrenme** ile mümkündür.
---
Sonuç olarak, bu rehberden çıkarılacak en önemli ders şudur: **Borsa bir sprint değil, maratondur**. Hızlı kazanma hayaliyle hareket edenler kısa sürede kaybolur. Ama disiplinle, planla ve sabırla ilerleyenler uzun vadede başarıya ulaşır. Turner’ın 31 günlük dersleri, aslında bir yatırımcının hayat boyu unutmaması gereken temel kurallardır. Türk yatırımcıları için de en kritik mesaj, tek bir işlemle zengin olunamayacağı; gerçek başarının ancak tutarlılıkla, risk yönetimiyle ve doğru psikolojiyle elde edileceğidir.
Yatırım yolculuğunuzda bu bilgeliği yanınıza alırsanız, borsa yalnızca bir kazanç kapısı değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve sabır yolculuğu olacaktır.
0 Yorumlar